Avrupa’nın elektrik üretimi emisyonlarında rekor düşüş: Rüzgar ilk defa doğalgazı geride bıraktı
Rüzgar ilk defa doğalgazı geride bıraktı
Rüzgar enerjisinin elektrik üretimindeki payı %18’e çıkarak, %17 paya sahip doğalgazı ilk defa geçmeyi başardı. Güneş enerjisi ise %9‘luk paya ulaştı. Hidroelektrik santrallerindeki üretim de 2022’ye göre toparlanarak %12’ye ulaştı. Böylece yenilenebilir enerji kaynaklarının payı %44 ile rekor seviyeye ulaştı.
Ember’in analizine göre, AB temiz bir enerji sistemine doğru ilerliyor, ancak AB hedefleri için yenilenebilir enerji kaynaklarının daha hızlı yaygınlaşması gerekiyor.
AB hedeflerine ulaşmak için rüzgar ve güneş enerjisindeki büyümenin hızlanmasına ihtiyaç duyuluyor. AB’nin REPowerEU planı, rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik üretiminde 2023’te %27 olan payının 2030’da %55’e çıkarılmasını öngörüyor.
“AB’nin enerji sektörü büyük bir değişim yaşıyor”
Ember Avrupa Program Direktörü Sarah Brown, rapora ilişkin değerlendirmesinde, AB’nin enerji sektörünün büyük bir değişimin ortasında olduğunu belirterek, “Belkemiğini rüzgar ve güneş enerjisinin oluşturduğu bir sistem ortaya çıktıkça fosil yakıtlar her zamankinden daha küçük bir rol oynuyor. Enerji krizi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali kömür ve gazın yeniden canlanmasına yol açmadı. Kömür kullanımdan kalkmak üzere, rüzgar ve güneş enerjisi geliştikçe gaz da nihai bir düşüşe geçecek. Ancak, rehavete kapılmanın zamanı değil. AB’nin fosil yakıtların risklerinden arınmış bir sistem yaratmak için rüzgar, güneş ve esnekliği hızla devreye sokmaya odaklanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Ember Küresel Direktörü Dave Jones, ise elektrifikasyonun daha fazla ısı pompası, elektrikli araç ve elektrolizörle gerçekleştikçe, AB’nin elektrik talebinin artacağı yeni bir döneme gireceğine işaret ederek, “Güvenli bir iklim için gereken emisyon kesintilerini sağlamak, yenilenebilir enerji kaynaklarının bu talep artışına ayak uydurmasını gerektirecek.” değerlendirmesinde bulundu.